Miktat EYÜPOĞLU
Bu pazar yerinde benim işim ne?..
Hangi cins kumaşı almaya geldim?..
Herhalde, kendimi bulmaya geldim…
Her an kederlenir şu mahzun gönlüm,
Sıkıntı ve dertle geçiyor ömrüm,
Leyla’sı olmayan Mecnun’a döndüm,
Niçin yaratıldım; bulmaya geldim?..
Güzeller hep sahte, devran yalancı
İnsanlar sahtekar, falan filancı,
Hangimiz yolcuyuz, hangimiz hancı?
Varıp, gözetleyip bilmeye geldim…
Aşk ateşidir bu, Mevla’yı arar
Başımı, nefsimle belaya sarar
Sevgili olmazsa zindanda ne var?
Girip çıkanlara sormaya geldim..
Kafam hep zonkluyor ulvi fikirle,
Zahirim mahvoldu boyayla, kirle
Bütün meşgalemiz ikiyle, birle
Sanki bu alemde kalmaya geldim…
Ekledik isme biz, bir iki sıfat
Birkaç kitap gördük, birkaç da lügat,
Hem aldık, hem sattık, alamadık tat,
Mana alemine dalmaya geldim…
Hesap kitap sordum; gücüm yetmedi,
Bunca mihnet çektim, çilem bitmedi,
Nefsin emmaresi hala gitmedi,
Zalimi ummana salmaya geldim…
Zenginlik-fakirlik dünya safası
Kalmadı dostların artık vefası
Bitmez bu dünyanın cevr ü cefası,
Ben , sadece bir kul olmaya geldim…
Menziller kaçıyor hep gözümüzden,
Riya saçılıyor her sözümüzden,
Kıyamet kopmasın tek yüzümüzden
Kabir menziline varmaya geldim…