İnkişaf
İlmî dergicilikte yeni bir soluk

İnkişaf

El-Mu’temed fi’i Mu’tekad (Türpüşti risalesi)

Adem TUNCER

Kitabın müellifi Ebû Abdullah b. Hasan Türpüştî (veya Turpeştî) dir. H. 661 m. 1363 yılında vefat etmiştir. Kaynaklarda hayatıyla ilgili pek fazla bilgiye rastlanmamaktadır. Öğrencileri onu “ikinci Ebû Hanife, manaların açıklayıcısı, bidatın kökünü kazıyan” alim olarak vasıflandırmıştır.
Müelliften yaklaşık üçyüz yıl sonra dünyaya gelen “İkinci bin yılın yenileyicisi İmam-ı Rabbani hazretleri” onun “İmam” olduğuna vurgu yapmış ve “Kıymetli İmam” terkibiyle de onu ayrıca tebcil etmiştir.

Türpüşti büyük velinin övgüsüne mazhar olmuş bir alimdir. (İmam-ı Rabbani, Mektûbat, c.I, 193. Mektup) İmam-ı Rabbani, Ehl-i Sünnet akidesinin ne olduğunu anlamak ve bidatlerden sakınmak için Türpüştî’nin söz konusu eserinin faydalı olacağını ifade etmiştir. İmam-ı Rabbani hazretlerinin bu ifadesi eserin ne derece kıymetli olduğunu anlamak için yeterlidir.
Türpüştî, eserin yazılış amacını, “Ehl-i Sünnet yolunun i’tikad bilgilerini ortaya koymak, bidat sahiplerinin, şüphecilerin ve zayıf kimselerin, dalalete çağıranların çıkardığı sayısız fitne ve fesadı Kitap ve Sünnet’in kaidelerine uygun bir şekilde çürütmek” şeklinde izah etmiştir.
Türpüşti Risalesi, üç bölümden oluşmaktadır. Her bölüm onar fasla ayrıldığından kitapta toplam otuz fasıl vardır. İlk iki bölümde altı iman esası detaylı olarak açıklanmış, son bölümde ise i’tikadla ilgili bazı meseleler incelenmiştir. Birinci bölümde Allah Teala’ya iman, Allah’ın sıfatları, kelamı, kaza ve kadere iman, alemin yaratılışı ve ru’yetullah konuları; ikinci bölümde meleklere, kitaplara, peygamberlere, öldükten sonra dirilmeye iman, peygamberimizin mucizeleri, kıyamet ve alametleri işlenmektedir.
Eserin son bölümünde müellif, gerçekte akaidin kapsamına girmeyen fakat Şia ve Haricilik gibi Ehl-i Sünnet dışı fırkaların yanlış telakkilerinden dolayı i’tikad kitaplarında tahlil edilen meseleleri incelemiştir. Bunlar, İmamet, günah-küfür ilişkisi gibi konulardır. Bu bölümde özellikle Mutezile ve Rafızilerin çıkarmış oldukları bid’atlar da nassların ışığı altında çürütülmektedir.
Müellif, ele aldığı konuları nakli ve akli delillerle desteklediğinden her şey sarih bir şekilde anlaşılmaktadır.
Eserde konular, asli, lügavi ve akli deliller kullanılarak o kadar açık bir şekilde izah edilmektedir ki okuyucu ilmi açıdan tam bir doyuma ulaşmaktadır. Ancak eserdeki ilmi yoğunluk okurun i’tikad ile ilgili temel konu ve kavramları önceden bilmesini gerekli kılmaktadır.
Mükellef olan bir mü’mine vacip olan ilk iş, sağlam bir akideye sahip olmaktır. İ’tikada dair meselelerden birine yanlış inanılması ebedi kurtuluştan mahrumiyet demektir. Küfür ve bid’atların zulmetinden kurtulmanın yolu ise Ehl-i Sünnet akidesini benimsemekten geçmektedir. Şüphesiz ki Türpüştî Risalesi, Ehl-i Sünnet inancının en değerli hazinelerinden bir tanesidir.
Aslı Farsça olan eseri dilimize Süleyman Kuku tercüme etti. Tercümeye akıcı, açık ve anlaşılır bir Türkçe’nin hakim olması esere ayrı bir değer katmıştır.

Leave a Reply

You must be logged in to post a comment.